19 Mayıs 2009 Salı

Perşembeeeee...

Vee ameliyat günü belli oldu. Dün doktorum Fırat bey aradı: "Sena'cım çarşamba gel,tahsillerini yapalım. Perşembe günü de ameliyatını yapalım dedi." İşin ilginç yanı içimde garip bir rahatlık var. İğne korkum yüzünden doktorlardan bucak bucak kaçan ben, şimdi kendimi çok rahat hissediyorum. Annemi ve kardeşimi bazen yüzüme hüzünlü, düşünceli bakarken yakalıyorum. Sonra hatırlıyorum nedenini. Bu arada ilgiden çok memnunum tabii:)) Akşam geldiğimde yemeğim hazır oluyor. Dün akşam İstanbuldan ziyarete gelecek arkadaşlarım için kardeşim kek ve börek pişirdi. Ben izledim yalnızca. Annem eskisi gibi şunuda yap, bunuda al diye söylenmiyor. Benim istediğim kanal izleniyor. Kimse benim söylediklerime itiraz etmiyor.

Ben ameliyattan çok, sonrasında evde neler yapacağımı düşünüyorum. Öncelikle uzun süredir aksattığım LOST'a geri dönmeyi düşünüyorum. 5. sezonu pek çok bölümünü izlemedim daha. Sonra Prison Break'e baştan başlamayı düşünüyorum. Oturabilir duruma geldikten sonrası içinde başka planlarım var. Uzun süredir bloguma eklemeyi düşündüğüm ama bir türlü fırsat bulamadığım renklerle ilgili çalışmalarımı düzenleyeceğim. İnş. ameliyatı sıkıntısız çok acı çekmeden atlatırım. :)

BİR FIKRA
İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar :
-Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim.
Delikanlının gözleri parlar.
-Göster canım göster.
Kız eliyle uzak bir yeri göstererek :
-Bak şu ilerde görünen sarı bina var ya, onun üçüncü katı....

Hiç yorum yok: