22 Aralık 2009 Salı

Bir haftada 5 etkinlik:)

Geçtiğimiz hafta etkinlik trafiğim oldukça yoğundu. Salı günü kardeşimle birlikte Küçük Tiyatro'da Devlet Tiyatroları'nın "Don Giovanni ve Uşağı Pulcinella" adlı oyununu izledik. Özellikle oyunun ilk yarısı oldukça hareketliydi. Uşak Pulcinella (Kapalıçarşı dizisinin Mustafa'sı) oyunu kapıp götüren kişiydi. Şarkılı, sözlü ve oldukça eğlenceli bir komediydi. Seyredilmeye değer bir oyun olduğunu söyleyebilirim.


Çarşamba günü Vedat Kaptan Yurdakul hocamla Botaş Türk Sanat Müziği Topluluğu çalışmamız vardı. Perşembe günü ise, Atölye Beyaz'da kızlarla seramik eşliğinde sohbet muhabbet. Küçük anahtarlığımı bitirdim. Artık bir haftada bir iş bitirmeye başladım. Gittikçe hızlanıyorum galiba. O kadar zevkli bir uğraş ki anlatamam. Şimdi eve bir torba şamot ve bir ebeşuar takımı alıp gidemediğim zamanlarda evde de birşeyler mi yapsam diye düşünüyorum. Ama kızlarla beraber gülüşüp konuşarak yapmanın tadını vermez herhalde.

Cuma önce diş randevuma gittim. Yanağımda kocaman bir şişlik ve korkuyla nasıl gitmeye başladığımı daha öncede sizinle paylaşmıştım. Şimdi bir diş çekimi ve 5 dolguyla bu korkuyu geride bıraktım. Hatta bir cesaretle ön dişlerimi de yaptırıyorum. Bu hafta cuma son eklemeler yapılacak ve finitooo:)) İnci gibi dişlerle gezeceğim artık.

Tekrar cumaya gönelim:) For Dent'den sonra Pinocuğum, bebeleri, annesi ve Tuğba ile "Evet Sevdik..." müzikli gösterisine gittik. Düş hekimi Yalçın Ergir'in sunumu ve Leyla Çolakoğlu'nun müzikleriyle 60'lı 70'lı yıllardan günümüze değişen yaşamı anlattılar. Çocukluğumuzda, şimdi sahip olmadığımız pekçok şeye rağmen ne kadar mutlu olduğumuz, şimdiki çocukların ellerinin altındaki teknolojiye rağmen ne kadar yalnız oldukları konu edildi. Aralarda eski şarkıları söyledik. Biraz amatör ama oldukça samimi ve sevimli bir gösteri idi. Özellikle gösteri sonunda ilkokuldan hepimizin bildiği "Kırlara Doğru" şarkısını tüm salon ayakta tam 3 kere söyledik. Pinocuğuma beni davet ettiği için tekrar teşekkür ediyorum.


Ve cumartesi iki aydır heyecanla beklediğim eğitime katıldım. Tüm kitaplarını okuduğum, üniversite yıllarından beri kişisel gelişim seminerlerini hayranlıkla takip ettiğim Ahmet Şerif İzgören'le iş hayatında başarının nasıl elde edilebileceği ile ilgili muhteşem bir eğitimdi. Hem yeni insanlarla tanıştım, hem de Şerif hocayla çok keyifli bir gün geçirdik. Aslında Şerif Hocayı ve kitaplarını ayrı bir başlıkta anlatmak lazım biliyorum. Ama yinede burada biraz baksetmek istedim.


Oldukça hareketli bir hafta idi. Bu haftada farklı olmayacak galiba. Bu aralar evi otel gibi kullanmaya başladımı farkettim. Olsun hayat böyle güzel:))

Hiç yorum yok: