20 Temmuz 2009 Pazartesi

Rengahenk...

Bir blog keşfettim bugün. Adı "Sayı Kırmızı Şeyler". Logolar, şeker cips paketleri içinde sarı ve kırmızı olan herşeyin resimleri var blogda. Galatasaraylı arkadaşların hazırladığı bir blog. Düşünce çok güzel. Tam bana göre. Bende bulduğum renkli fotografları ekleyeceğim bundan sonra bloguma. İşte başlıyoruz:
Burası Mısır çarşısı
Safranbolu'dan
Kapalı Çarşı'dan bir kare
Şirince'den Nazarlıklar


Aliş ve Zeliş

Odamda oturuyorum. Sabah saat 9.00... Uykuluyum hala. Uyanamamışım. Bişeyler yapasım var ama ne yapsam. İş yeri burası.Öyle şövalyelerle girişip tablolar yapamam ya. Faturaların arkasından çıkan kartonlar ilişiyor gözüme. Çöpçüyüm malum. Hiçbirşeyi atmam. O kartonları da biryerde kullanırım diye biriktirmişim. Önce bir küp yapıyorum kartondan. Oldum olası severim köşeli şekilleri. Çocukluğumda da yapardım. Bir süre oynuyorum onunla. Sonra gözler, burun ve gülümseyen surat ekliyorum. Kalemlerle ataçların arasına koyuyorum. Arasıra bakıyorum hep gülümsüyor. Bende gülümsüyorum. Kare suratın birde vücudu olsa nasıl olur diyorum. Bir büyük küp daha yapıyorum. Sonra bacaklar, kollar, ayaklar ve kulaklar. İşte oldu. Birazdan yürüyecek sanki. Bilgisayarımın yanında duruyor şimdi. Ne zaman dönsem bakıyor bana. Ama biraz hüzünlü. Gece olunca düşünüyorum. Yalnız kalmasın benim gibi. Bi arkadaşı olsun. Yarın sabah yanına bir kare surat daha ekleyeyim diyorum. Nasıl yapacağımı planlıyorum. Ertesi gün gelir gelmez başlıyorum kare süratlı arkadaşıma, bir kare süratlı arkadaş yapmaya. Küçük küp, sonra büyük küp, kollar, bacaklar, bayan olacaksa ayakkabısı topuklu olmalı değil mi? Birde kurdelesi başında... Onu da diğerinin yanına koyuyorum. Birbirlerine bakıyorlar önce. Hemen kaynaşıyorlar ama. Birine Aliş, diğerine Zeliş diyorum kare süratlı arkadaşlarımın. Şimdi evimde kitaplığın üzerine beraber vakit geçiriyorlar.
Dün darıldılar biraz bana. Yaptığın herşeyi gösterdin, bir bizi göstermedin dediler. Bende gönüllerini almak için, arkadaşlarımı tanıştırıyorum sizlere. Karşınızda Aliş ve Zeliş;


18 Temmuz 2009 Cumartesi

Lady in Red...

Kadınların genlerine kırmızı işlemiş
Kadınların kırmızı merakı da genetik çıktı. Kadınların kırmızı renge karşı daha duyarlı olduğunu ve erkeklerin aksine kırmızının farklı tonlarını algılayabildiklerini belirten bilim adamları, bunun X kro-mozomu üzerindeki bir genden kaynaklandığını söyledi.

Kadınların kırmızı merakı da genetik çıktı. Kadınların kırmızı renge karşı daha duyarlı olduğunu ve erkeklerin aksine kırmızının farklı tonlarını algılayabildiklerini belirten bilim adamları, bunun X kro-mozomu üzerindeki bir genden kaynaklandığını söyledi. Arizona State Üniversitesi`nde görevli uzmanlar, çeşitli ülkelerden 236 kişinin DNA`larını inceledi. Ekip, OPN1LW adı verilen ve `kırmızının algılanmasından sorumlu` genin 85 varyasyonu olduğunu tespit etti. Bu sayı, normal gen mutasyonlarının yaklaşık üç katı. OPN1LW geni X kromozomu üzerinde bulunuyor. Kadınlarda da iki X kromozomu var. Uzmanlar bu sebeple kadınların, kırmızı renginin çeşitli tonlarını, bir X kromozomuna sahip erkeklerden daha iyi algıladıklarını tahmin ediyor.
Kaynak: Türkiye Gazetesi 30.07.2004
Resim:www.fotobucket.com

Kırmızıyla gelen sağlık

KIRMIZIYLA BESLENİN İYİ HİSSEDİN
Kırmızı biber, kırmızı fasulye ve kırmızı greyfurt gerçek sağlık deposudur. Kırmızı sebze ve meyveleri bol bol yiyenler kanser, kalp hastalıkları ve felçten korunur.

Söz konusu sebze ve baklagiller olduğunda kötü bir şeyden bahsetmemiz neredeyse imkansızdır. Fakat bu tür gıdalarda `kırmızı` rengi aradığınızda çok daha iyi ve tatlı şeylere ulaşırsınız... Kırmızı renkli gıdalar öğünlerinizi bir fotoğraf çekiminden fırlamış gibi göstermesinin yanında, aynı zamanda sağlığınız için çok faydalı maddeler içerir. Bu zevki tatmak için şu üç önemli besini denemeniz gerekir:
KIRMIZI DOLMALIK BİBER:
Kırmızı biberler, yeşil olanlardan iki kat daha fazla C vitamini içerirler. C vitamini, Güney Amerikalılar`ın çoğunun ölümüne ve sakat kalmasına yol açan felç ve inme riskini yüzde 30 azaltır. C vitamini damarlarınızın genç kalmasını sağlar ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

KIRMIZI FASULYE:
Kırmızı fasulyenin (Red kidney beans) içinde, yaban mersininde de bulunan `phytonutrients` (botanik faktörler) aynı miktarda bulunmaktadır. `Phytonutrients` doğal olarak ortaya çıkan bitki koruyucularıdır ve böceklere ve hastalığa karşı bitkiyi korur. `Phytonutrients` açısından zengin bitkileri yiyerek, insanlar bu koruyucu etkilerden yararlanır. Vücudunuzun kendi antioksidanlarını üretmesine yardımcı olan bu madde, hücrelerinizi kanser gibi hastalıklara karşı korur. Ayrıca kalp hastalıklarına ve erken yaşlanmaya karşı da etkin şekilde mücadele eder.
KIRMIZI GREYFURT:
Kırmızı greyfurtun içinde bir başka `phytonutrient` olan `likopen` (Lycopene) bulunmaktadır. Bu madde, kansere ve kalp hastalıklarına karşı iyi gelir. Bu açıdan turuncu greyfurta oranla daha faydalıdır. Likopen maddesi yağın içindeyken daha iyi emilir. Bu nedenle kırmızı greyfurt dilimlerini zeytinyağlı veya kanola yağlı bir salatanın içine karıştırabilirsiniz... Ya da keyifli bir pazar sabahı hazırladığınız kahvaltınızda, fıstık ezmeli tam tahıllı bir dilim ekmeğin üstüne bir dilim de sağlık dolu kırmızı greyfurt koyabilirsiniz.
Kaynak: Sabah Gazetesi, 15.11.2008

Kırmızı Başarı

GALATASARAYIN SIRRI KIRMIZI OLABİLİR Mİ?
Kazanmak isteyen kırmızı giysin! Çünkü Britanya`daki Durham Üniversitesi antropologları, kırmızı renkli formaların oyunculara avantaj sağladığını iddia ediyor.

2004 Olimpiyat Oyunları`nda boks, tekvando, grekoromen güreş ve serbest stil güreş olmak üzere dört daldaki müsabakaları izleyen araştırmacılar, kırmızı giyen yarışmacıların 21 raundun 16`sını kazandığını tespit etti. Kırmızı veya mavi formaların rastgele dağıtıldığı karşılaşmalarda, kırmızı giyen yarışmacılar, maçların tamamında yüzde 55 daha başarılı oldu. Euro 2004`te değişik maçlarda farklı renklerde formayla sahaya çıkan takımları da karşılaştıran araştırma, kırmızıyla oynandığında daha fazla gol atıldığını ve daha çok galibiyet alındığını gösterdi. Kırmızı, kızgınlık ve erkek baskınlığı arasında bir ilişki olduğunu belirten araştırmacılar, insanlarda kızgınlığın genellikle cildin kızarmasına neden olduğunu, bunun aynı zamanda şiddetin bir başlangıcı olarak da algılanabileceğini, buna karşın solgunluğun korkuyla ilişkilendirildiğini ifade ediyor.

Adil sonuçta giysi faktörü:
Araştırmacılar, takımların gücünün ve yeteneğinin eşit olduğu maçlar için, `Kırmızı, büyük olasılıkla kaybetmekle kazanmak arasındaki farkı belirliyor` diyor. Maçların adil olması için spor giysilerinin de hesaba katılması gerektiğini söyleyen bilim adamları, kırmızı giyen başarılı takımların isimlerine de yer veriyor: Liverpool, Manchester United, Dünya Kupası`nda 2002 başarısıyla Güney Kore ve 1966 zaferiyle İngiltere milli takımı.
Kaynak:Radikal Gazetesi

Konuşan Renkler 6: Mor

Mor rengin elde edildiği pigmentlerin doğada zor bulunan elementlerden meydana gelmesi nedeniyle tarihte oldukça önemli bir yere sahiptir. Eski Avrupa uygarlıklarının bazılarında morun yalnızca hüdümdarların ailelerinin, kilisenin üst düzey din adamlarının ve bazı önemli saray mensuplarının giymesine izin verilirdi. Halkın bu rengi kullanması kesinlikle yasaktı.

Bunun haricinde morun oldukça kötü bir imajı vardır. Morun bir tonu olan eflatun, düş kırıklığı, zehir, acı ve ümitsizlik gibi negatif çağrışımlar yapıyordu. Renkler hakkında geniş kapsamlı araştırmalar yapan Johann Wolfgang von Goethe bu rengi yaşlılıkla özdeşleştirmiştir. Ayrıca yapılan bazı deneylerde deneklerden renkleri ifade etmeleri istenmiş, deneklerin çoğu mor için kuşkulu, gizli, yasak, yozlaşmış, hastalıklı ifadelerini kullanmışlardır.

Zaman içinde mor kadın hareketlerinin sembolü haline gelmiştir. Bunun nedeni Yunan mitolojisine dayanmaktadır. Hermafrodit yarısı kadın, yarısı erkek olan tanrıydı ve iki cinsliliği sembolize ediyordu. Erkeğin rengi olan mavi ve kadının rengi olan kırmızının karışımı olan mor iki cinsi birleştiyor ve her ikisi arasında köprü kuruyordu. Ne soğuk ne sıcak, ne kadınsı ne erkeksi olan mor gizem, mistisizm, büyü ve cinsellikle ilişkilendirilebilir.

Bunun haricinde mor, sınır tanımayan ve alışmadık yaşayan insanlar tarafından da kullanılıyor. Örneğin, Fransa’da travestiler, homoseksüeller çevrenin yaptıkları baskılara tepki olarak, kendisini “Les Violets” “Morlar” olarak adlandırıyorlar.

Konuşan Renkler 5: Yeşil

Yeşil de sarı gibi doğada en fazla karşımıza çıkan renktir. Bitkilerin rengi olduğundan dolayı doğallıkla özdeşleştirilir. Yeşilin iyileştirme gücünün olduğuna inananlar vardır. Türk kültüründen Batı’ya birçok kültürde doğurganlık, doğma, büyüme, gelişme, yeşerme ve devamlılık gibi anlamları vardır. Yeşil günlük hayatta stresi azaltmak ve sakinleştirmek içinde kullanılır. Yeşilin iştah açıcı özelliğinden dolayı Batı ülkelerinde restoranlarda duvarlar yeşile boyanır.

Psikosomatik rahasızlıklar üzerinde araştırma yapan bilimadamlarının buluşuna göre yeşilin bazı tonları özellikle mide rahatsızlıkları olan insanlar tarafından daha çok sevilir. Bunun sebebi, yeşil bitkilerin mideyi rahatlatması olarak açıklanabilir. Ayrıca yeşil çok çalışan insanlar tariflemek içinde kullanılır. Devamlılık çağrışımı nedeniyle trafik ışıklarında yeşil “geç” anlamına gelir.

Yeşilin ayrıca espritüellik, heyecan, çabalamak, gayret etmek, uğraşmak, iyileştirmek, kendine güven, kendini rahat ifade edebilme, verimlilik, yaratıcılık, başı sonu olmayan ve zafer gibi anlamları vardır.