28 Eylül 2009 Pazartesi

Evler ve şehirler...

Bugünlerde kendimi çok iyi hissediyorum. Hiçbirşey beni kızdıramıyor. Trafikte önüme atlayan araç sürücülerine karşı daha anlayışlıyım. Tamam yine kızıyorum ama eskiye göre daha az. Arabada bağıra çağıra şarkı söylüyorum. İş yerinde gelen telefonlardaki münassebetsiz sorulara daha ılımlı cevaplar veriyorum. Bence bu mutluluğumun sebebi seramik. Çamurla uğraşmak beni çok rahatlatıyor. Yazın tatil sebebiyle ara verdiğimiz kursumuza bir ay önce Atölye Beyaz'da yeniden başladık. Haftada bir, salı akşamları toplanıyoruz. Ama acaba haftada iki güne mi çıkarsak diyoruz. Çünkü çok eğlenceli bir uğraş. Hocamız biricik Tuğçemiz, Pino, Bengi, Özge ve yeni katılan arkadaşımız Tuğba'yla hem güzel vakit geçiriyor hemde çamura şekil veriyoruz. Geçen hafta farkettik ki herkesin yaptığı çalışmalarda karakteristik bir özellik var. Pino hep çocukları, Bülo ve kendinden oluşan aile şeklinde hayvancıklar yapıyor. Bengi kendi çizdiği karakterleri 3 boyutlu hale dönüştürüyor. Özge organik formlar ve geometrik şekiller çalışıyor. Benim yaptığım çoğu şeyde ev, bina, mimari ile ilgili birşeyler var. Belki mesleğimi çok sevdiğimden ancak yapamadığımdan, çok seviyorum seramikten evler yapmayı. Yaptığım bazı "ev"li çalışmaları göstermek istiyorum:)

Bu bir çanak, henüz pişmeyenlerden. Dolayısıyla daha yakın plan resmi yok. Ama çok severek yaptım. Evlerin arasındaki ağaçlarda çiçek niyetine cam boncuklar kullandım. Pişeceği günü iple çekiyorum. Evde yeri hazır. Salonda yemek masasının üzerinde salınacak bittiğinde:))

Bu vazoyu da çok severek yaptım. Kırmızı kille yapılan oldukça zor bir çalışma idi. Bu pişti şimdi verniklenmeyi bekliyor.

Bu sevimli vazo üzerine çift kişilik koltuk, televizyon, lamba ve sehpadan oluşan küçük bir salon takımı çizdim. Bu da pişen ve verniklenmeyi bekleyenlerden:)

İşte bu yeni dönem eserlerimizden biri. Alaçatı ve Bodrum'da görüp etkilendiğim rüzgar değirmenlerinden birini yapmak istedim. Çatıyı kapak olarak kullanıp içine büyük mumlardan koymayı planlıyorum. Değirmenin pervanesinin çıtaları, Starbuck'ın karıştırma çubuklarıdır.

Vee son eserim. Şimdilik yamuk yumuk göründüğünün farkındayım. Bu ev tamamlandığında mavi panjurlu ve ahşap pergolalı bir Alaçatı evi olacak. Hem balkona hem yan duvarlara mavi saksılar içinde çiçekler yapacağım. Hatta pencerelere cam ve perde eklemeyi düşünüyorum. Bu da lamba olacak:))

6 yorum:

Banuca dedi ki...

Bu evin çok şirin olacağından eminim, merakla bekliyorum...

sena dedi ki...

Bende öyle umuyorum sevgili Banuca. İnşallah güzel olur. Salı gününü iple çekiyorum:))Hemen salı gelse çalışmama devam etsem.

Duru Günaçan dedi ki...

seramikleri görür görmez başka ne var ne yok bakmadan takibe aldım sizi. harika işler. bende seramik yapmayı çok özledim.artık size baktıkça o özlemimi gideririm. çalışmalarınızı zevkle takip edeceğim.
iyi çalışmalar:)

sena dedi ki...

Çok teşekkür ederim Kapkara camdan kelebek. Bende çok zevk alıyorum seramikten. Sanki tüm stresim ve negatif enerjim çamurum içinde kayboluyor. Birkaç hafta içinde ürünlerimiz fırınlanacak. O zaman buraya bitmiş hallerini de ekleyeceğim:)))

Gulsen dedi ki...

bayıldım :))

Unknown dedi ki...

Hola, a mi hijo le encanta la cerámica, él también hace casas pero totalmente distintas, me hace gracia que apesar de la distancia y de no conoceros las personas compartan historias similares.
Espero que el traductor te pueda dar un idea de lo que te digo.
Un beso desde España y desde el badulake.