10 Kasım 2010 Çarşamba

Sular kesikti spor yapamadım hocam:)


"Allahım yine sular kesikkkk...."
Her akşam eve gelince ilk baktığım şey çeşmeden suyun akıp akmadığı. Meğer ne kadar büyük bir nimetmiş bu...
Bir haftadır su sıkıntısı çekiyoruz. İki sene önce barajlar boş olduğu için suyun iki günde bir verildiği günlerde bile bu kadar çok  kesilmemişti suyumuz. Sebebi Bilkent'in su borularının eskimiş olması.

İşin ilginç tarafı borularını değiştirmeye cumartesi başladılar. Tam herkesin evde olduğu günlerde... Yani haftasonu sular kesikti.. Depodaki suyun iki gün apartmana yetebilmesi için ara ara su aktı. O arada ne yapılabilir ki... Yemek yapılacak, banyoya girilecek, çamaşır yıkanacak, bulaşık makinesi çalıştırılacak... Bir seferinde marul yıkarken sular kesiliverdi. Yarısı yıkanmış yarısı çamurlu marullarla başbaşa kaldım.
Banyo yapabilmek başlı başına büyük bir olay. Yalnız soğuk su aktığından ve o da sıkıtlı olduğundan her damlayı dikkatlı kullanmak zorundayım malum. Kettle, su ılıştırmak için çamaşır leğeni , maşrafa yerine cezve yani tam takım giriyorum banyoya. İlkel şartlara geri döndüm evde... Her lavabonun başında bir şişe yada sürahi su bekliyor.

Hergün bir saat spor yapmam lazım diyetime yardımcı olarak ama mümkün değil. İki haftadır sabahları yaptığım yürüyüşün ardından, on dakikada duş alıp çıkmak şu anda büyük bir lüks ve hayal olduğundan yeni başladığım sporuma ara vermek zorunda kaldım. Perşembe günü diyetisyenimle randevum var. Kadına sular kesikti spor yapamadım desem ne der acaba?

Dört gözle borularımızın tamirini ve sularımızın yeniden akmasını bekliyorum. Böylece bende günlük hayatımın sabahları sıcak suyla duş almak, musluktan akan su ile meyve sebze yıkamak gibi küçük zevklerine geri döneceğim.

Resim : Deviantart

Hiç yorum yok: