İlk gün Konya'da Meram'da bulunan tarihi köprüyü fotoğrafladım. Ardından Tavusbaba Türbesi ve çevresinde biraz gezindim. Keske yazın gezebilmiş olsaydım. O zaman hem su daha temiz hemde güneş ışıkları daha parlak olurdu.
Meram çayında tarihi taş köprü etrafına kurulmuş çay bahçeleri kış ve bayram sabahı olduğu için oldukça boştu.
Meram'ın arka tarafında Aydın Çavuş'a çıkan yolun başında yaşlı bir amca bisikletiyle Konya'nın nadir yokuşlarından birini tırmanıyor.
Alttaki resim Konya Garı'nda yeni restore edilen misafirhane binasına ait. Aslınad buranın fotoğraflanması Gar Müdüyiyeti tarafından yasaklanmış. Tam fotoğraf çekerken içerden adamın biri çıkıp "-Yassak! kardeşim" dedi. Neden diye sordum. Müdür yasakladı dedi. Sebebi yok. Tamam kardeşim dedim. O içeri girince döne döne daha fazla fotoğraf çektim:)
Konya Garı hızlı trenin gelişi ile tamamen yenilendi. Ama aslına sadık kalarak yenilediler. Bu fotoğrafta önde klasik bank ve geri planda sağ tarafta hızlı treni görebilirsiniz.
Yenilenen Bekleme Salonu binasından bir görünüş;
Almanlar tarafından yapılan ve zamanında Devlet Demiryolları çalışanları tarafından lojman olarak kullanılan evlerden biri. Ben çocukluğumdan beri küçük ama filmlerdeki bahçeli evlere benzeyen bu yapıları çok sevmişimdir. Şuanda tamamen boşaltılmış ve kaderine terkedilmiş.
Keşke restore edilseler ve farklı amaçlar için bile olsa kullanılabilir hale gelseler.
İlk gün fotoğrafları bitti...
1 yorum:
Senacım bende hızlı trenden faydalanıp günü birlik bir Konya ziyareti yapmak istiyorum:)özellikle etli ekmek için:)
Yorum Gönder