Sonunda yaz geldi. Fotoğraf gezisi yapamıyorum diye üzülürken ardı ardına tatillere gittim. Yeni yerler keşfettim. Yeni arkadaşlarım oldu. Mart'ta Amasra Safranbolu ile başlayan tatilim, Kaş ve Bozcaada ile devam etti. En son ve en zevkli olandan başlayayım anlatmaya...
Hep dalış yapmak isterdim ama özellikle dalış için tatilimden fedakârlık etmek gibi bir planım yoktu. Ama Bozcaada'da kaldığımız 5 günde iki kere bu zevki tattım ve artık bırakmaya niyetim yok:)
Ada'daki ikinci günümüzün sabahı...
Saat: 9.45.
Mükellef bir kahvaltı yapmışız. Kaldığımız Saklıbahçe Otel'de ablamla salıncakta sabah çayı keyfi yaparken bugün ne yapsak diye düşünüyoruz. Aklıma bir gün önce feribotla gelirken limanda gördüğüm iki gezi teknesi geliyor. Otel sahiplerinden Mustafa bey'e soruyoruz. Biraz aramadan sonra Deniz Yıldızı Turizm'e ait bir telefon getiriyor. Belli ki burada gezi teknesi işi pek yaygın değil. Tur teknesinin 10.30'da hareket edeceğini öğreniyoruz. Acele giyiniyoruz. Otel merkez dışında olduğundan taksi çağırmak gerek. Neyse ki bir gün önceden taksicinin telefonunu almıştım. Hemen arıyorum, geliyor.
Saat: 10.15... Teknedeyiz...
Erken bile gelmişiz. Bozcaada’nın meşhur rüzgarından eser yok bugün. Hava sıcak, deniz sakin. Tekne sahibi Metin Kaptan 10.00 feribotundan gelecek yolcular olduğunu söylüyor. Onları beklerken sohbet ediyoruz. Akvaryum koyunda, Tuz burnu feneri yakınında yüzme molası, öğle yemeğinde balık makarna falan filan... "Bir de isteyene Discovery dalış yaptırıyoruz!" diyor. İşte aradığım fırsat. Gözlerim parlıyor hemen. "Tamam ben katılırım" diyorum. Ablam oldum olası öyle heyecanlı işleri sevmez. "Ben izlerim sizi" diyor. Limanda teknenin çevresindeki minik balıklar atılan ekmeklerle kahvaltılarını yaparken 10 feribotu gürültüyle limana yanaşıyor. Beklediğimiz 15 kişiyi alıp yavaş yavaş açılıyoruz.
İkinci mola profesyonel dalış ekibi için.1. dünya savaşından kalma bir batığa dalan ekibi dikkatle izliyoruz. Ne kadar çok alet edevat var. Bunlarla nasıl dalıyorlar ve nasıl su yüzüne çıkıyorlar merak ediyorum. Bizim teknenin tecrübeli dalgıçları birer birer denize atlayıp kayboluyorlar.
Nihayet..
Sıra bana geldi. Önce kalın dalış kıyafetini giymek gerek. Bedenime uygun olanı araştırılırken hem utanıyorum hem kızıyorum kendime. Keşke biraz daha kilo verebilmiş olsaydım buraya gelmeden önce. Aşağı rahat inebilmek için ağırlık kemeri takmak gerekiyormuş. 6-8 kilo yeterli diyor Metin kaptan. Yine kızarıyorum. Yeter tabii diyorum içimden, kolay batarım ben. Kıyafet tamam, sıra paletlerde. Önce patik, üstüne paleti giydiriyorlar. Tüp, BC denilen şişirilebilir yeleğe bağlanıyor. Ekipman o kadar ağır ki oturarak diyebiliyorum ancak. Maskeyi takıp maps'ı ağzıma alınca heyecan basıyor. Önceden verdikleri kısa bilgileri tamamen unutuyorum.
Denize doğru büyük bir adımla denizin içinde buluyorum kendimi. O kadar ağırlığa rağmen yeleğin içindeki hava sayesinde suyun üzerinde kalabiliyorum. Önce eğitmenimle birlikte biraz deneme yapıyoruz. Maps ağzındayken nefes alıp verme denemesi. Sorun yok.
Eğitmenim her şey normal işaretini aldıktan sonra yavaş yavaş Bs'deki havayı tahliye etmeye başlıyor. Başımın üzerinde suyun yüzeyi uzaklaşmaya başlayınca bende bir telaş peydah oluyor. Sanki boğuluyorum. Deli gibi sık sık nefes alıp vermeye başlıyorum.
Büyük bir adım ve sudayım. 2. dalışını yapan tecrübeli bir dalgıç olarak!!! kayaların etrafında dolaşıyor bir mağaranın içinden geçiyoruz. Mağaranın çıkışında güneş ışınlarının oluşturduğu manzara o kadar olağanüstü ki gözlerim kamaşıyor adeta. Metin kaptan bir kaya kovuğunda dinlenen dev ıstakozu gösteriyor. Antenlerini seviyorum. Biraz daha derinlerde bir amfora keşfediyoruz. Metin kaptan bol bol fotoğrafımı çekiyor. Sonunda denizin içinde elimi sıkıp tebrik ediyor beni.
4 yorum:
süperdir dalış yapmak. Hele bir de ilerlet daha uzun süreli kal. Uçar gibi adeta. Malesef ben 10 yıldır yapamadım. Evlenmeden önce almıştım brovemi ama sonra çocuklar, maddiyat falan derken....
Süpermiş hakkaten. Devam edebildiğim kadar devam etmek istiyorum. Biraz pahalı bir spor haklısın:))
süper resimler iyi tatiller
hihihi teşekkürler:))
Yorum Gönder